Bebeklerin ilk yıllarında var olan çevrelerinde sevgi ortamı beyin gelişmeleri üzerinde etkilere sahiptir. Bu, gelecek, hem duygusal, hem de fiziksel açıdan kalıcı sonuçlara neden oluyor. Ankara özel okulları içerisinde en başarılı özel okullar arasında yer alan Bilişim Koleji Rehberlik Servisi sevginin önemiyle ilgili bir rapor hazırladı. Rapor; sevgi ve sevgisizlik ortamında büyüyen çocuklarda kalıcı olarak gerçekleşebilecek sorunları ortaya koymakta.

Neden Sevgi?
Dünyaya geldikten sonra anne karnındaki güvenli ve sıcak ortamdan uzaklaşan bebekler, onlar için tamamen yabancı olan bir çevreyle karşılaşırlar. Bu dönem içerisinde gereksinimlerinin tam olarak karşılanması çok önemli olmakla birlikte bebekler, sürekli olarak anne karnındaki rahatlığı ararlar. Bu nedenle bebeklerin sinir sistemlerinin gelişimi üzerinde de ilgi, sevgi ve bakım önem taşır.
Hem bebeklik döneminde hem de çocukluk dönemi içerisinde sinir ve beyin sistemlerinin gelişimi açısından çocuğa, sevgi ve ilgi gösterilmesi gerekir. Özellikle bebeklik ya da çocukluk dönemlerinde yaşanan olumsuz durumlar ya da stres, çocuğun gelişim sürecinde olan sinir sistemini olumsuz yönde etkiler. Bağışıklık ve duygulanım sistemleri, yaşanan stres ve durumlardan etkilenerek çocukların fiziksel açıdan hastalanmalarına da neden olabilir. Tüm bunlardan dolayı Ankaranın en iyi kolejleri arasında yer alan Bilişim Koleji yetkilileri ebeveynleri, çocuklara yaklaşımları konusunda uyarılarda ve tavsiyelerde bulundu.
Sevgisizlik Beyin Gelişimini Engelliyor

Bu büyüme sürecinde bebeklerin sinir sistemlerinin gelişimi önemli açıdan tamamlanmış olur. Ancak bebeklerin beyin gelişimleri doğumdan sonraki süreç içerisinde de devam eder.
Bebek anne karnındayken yaşanabilecek olumsuz durumlar, sorunlar, genetik problemler ya da enfeksiyonlar gibi gelişmeler sonucunda bebeğin beyin gelişimi etkilenebilir. Doğum sonrasındaki zaman diliminde de beyin gelişiminin sürmesi, beynin belli bir şekilde kendisini onarabilmesi bebek dünyaya geldikten sonra sosyal çevresiyle olan etkileşimlerini önemli kılar.
Bebekler doğdukları ilk anda beyin fonksiyonlarının tamamı henüz gelişimini tamamlamamıştır. Bu fonksiyonların tamamen olgunlaşması bazı bölümlerde 20’li yaşlara kadar devam eder. Bu nedenle gelişimin düzgün bir şekilde tamamlanabilmesi için doğum sonrasındaki süreçte de uygun ortamların sağlanıyor olması gerekir. Anne ve baba, doğru eğitim ve sağlıklı çevre çocukların beyin gelişimlerinin düzgün bir şekilde devam etmesinde önemlidir.

Bebeğin beyin gelişimi açısından en önemli etken anne ve bebek arasındaki bağdır. Bu bağı kurabilen ve sürdürebilen bebeklerin gelişimleri daha iyidir.
Bebeğe karşı gösterilen besleyici dokunuşlar, bebeklerin büyüme hızını destekler. Çocukların hissettikleri güvenli ortam onları, stresin zararlı etkilerinden korur. Beyin gelişimi açısından erken dönemde gerçekleşen sosyal ve duygusal deneyimler, ileri ki süreçte yaşanacak entelektüel deneyimler kadar büyük önem taşır.
Beyin, doğumla bütün gelişimini tamamlayan ve bilgi depolama görevini yapmaya hazır olan bir organ değildir. Genç erişkinlik çağının başlarına kadar devam eden gelişim süreci, hassas dönemleri olmakla birlikte kendisini onarabilen ancak bazı olumsuz durumlar sonucunda onarımı mümkün olmayan bir organdır.
Beyin gelişiminin tamamlanmaması, çocukların ileri ki dönemlerde karşılaşılan sorunların da artmasına neden olmaktadır.
Duygusal açıdan yoksunluk yaşayan çocukların beyin yapıları yeteri kadar gelişim gösterememektedir. Beynin yeteri kadar büyüyememesi durumlarında daha küçük beyin yapısına sahip çocukların; şiddet suçlarına karışma, uyuşturucuya bağımlı olma, işsiz kalma ihtimalleri de daha yüksektir.
Annenin ihmali ve sevgisizlik çoğaldıkça çocukta kalan izler de o kadar belirgin olur. Özellikle bebeklik döneminde anne ve babayla bağ kuramayan çocuklar, başkalarıyla da anlamlı ilişkiler kurarken zorlanırlar. İlgisizlik kavramsal beyinleri henüz gelişmekte olan çocuklar, kendi davranışlarına benzer davranışları sergiler.
Ankara özel okulları içerisinde en başarılı özel okullar arasında yer alan Bilişim Koleji Rehberlik Servisi, çocuklarda ihmal ya da istismarın beyin gelişimleri üzerinde uzun süreli etkiler oluşturabileceğini açıkladı.
- Yeteri kadar sevgi hissetmeden önce çocuklarda beyin sol yarım küresi tam anlamıyla gelişmez. Bu da depresyon riskinin artması için gelir.
- Canlılarda içgüdüsel davranışları, hayatta kalma ya da öfke gibi temel dürtüleri uyandıran limbik sistemde de olumsuz etkilere neden olur. Panik ve stres bozukluğu gibi sonuçlarla karşılaşılabilir.
- Limbik anormalliklerde, beyni küçük kalması durumunda karşılaşılan sorunlardandır.
- Sevgisizlik sonucunda; beynin sahip olduğu iki yarım küre arasında bulunan ilişkinin zarar görmesi, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu gibi görünen gözlenebilir.