Yüz Yüze Eğitimde Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Yüz yüze eğitimin başlamasıyla beraber öğrenci ve velilerde pandemi endişesi artmış durumda. Covis-19 salgınıyla mücadele etmeye devam ettiğimiz bugünlerde öğrencilerimiz, velilerimiz ve personelimiz için neler yapabileceğimizi derledik.
Yüz yüze eğitimde öncelikle erken tanı ve teşhis için okul yönetimimize önemli görevler düşmekte. Ankara özel okullardan olan Bilişim Eğitim Kurumları olarak tüm personel, öğrenci ve öğretmenlerimizin sağlıklı olup olmadıkları her gün düzenli olarak takip edilmektedir. Aynı şekilde personel, öğrenci ve öğretmenlerimizin ailelerinde Covid-19 teşhisi konmuş kişiler olup olmadığı sorgulanmaktadır.
Aşı olmaya personelimiz için haftada 2 kez PCR veya antijen testi zorunluluğu getirilmiştir. Pozitif bireylerin erken saptanabilmesi ve gerekli izolasyonun sağlanabilmesi açısından oldukça önemlidir.
Ankaradaki kolejler içerisinde başarılarıyla öne çıktığı gibi hijyen tedbirleriyle de öne çıkan Bilişim Koleji’nde maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymak adına tüm fiziksel düzenlemeler yapılmıştır. Maskeler ve dezenfektanlar herkesin kolayca ulaşabileceği yerlerde ve miktarlarda bulundurulmaktadır. Kış aylarının gelmesiyle beraber okullar büyük birer kapalı alana dönüşmüştür. Bu nedenle okullarımızda gerekli havalandırma sağlanmaktadır.
Farklı yaş gruplarında öğrencilerin olduğu yüz yüze eğitim ortamında sosyal mesafenin sağlanması oldukça güçtür. Bu nedenle ders aralarında okul bahçesi ve yemekhane gibi toplu alanlarda sosyal mesafenin sağlanabilmesi için risk en aza indirilmektedir. Öğrencilerimizin maskelerini gerektiğinde değiştirmeleri, maskesiz dolaşmamaları için gerekli uyarılar yapılmaktadır. Öğretmenler öğrencilere temassız oyunlar öğretmekte; hijyen, maske ve sosyal mesafenin önemini de eğlenceli etkinliklerle anlatmaktadır.
Yüz yüze eğitimde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da çocuklara el yıkama alışkanlığının kazandırılmasıdır. Çocuklara yemeklerden önce ve sonra, maskeyi takmadan önce ve çıkardıktan sonra, eve geldiklerinde ellerini mutlaka en az 20 saniye boyunca detaylıca yıkamaları gerektiği öğretmenlerimiz ve okul idaresi tarafından sıklıkla hatırlatılıyor. Ebeveynlerin de aynı şekilde bu hatırlatmaları yapması önem teşkil etmektedir.
Ebeveynlere Düşen Görevler
Velilere düşen en önemli görev çocuklarda herhangi bir grip, nezle vb bir belirti gördüklerinde vakit kaybetmeden bir hekime başvurmalarıdır. Durumdan okul yönetimini haberdar etmeleri gerekir. Bu bilgilendirme pozitif öğrenci ile teması olan diğer öğrenciler veya okul çalışanlarının takibi için gereklidir.
Yüz yüze eğitimin başlamasıyla beraber Sağlık Bakanlığı tarafından 12 yaş üstü ve kronik hastalığı olan çocuklara aşı olma önceliği verildi. Yeni varyantların çocuklarda da ciddi belirtiler ve sonuçlar gösterebileceği belirtilmektedir. Bu nedenle özellikle riskli gruptaki çocuklarda aşı en az yetişkinlerde aşı kadar büyük önem taşımaktadır.
Koronavirüs salgını nedeniyle uzun süre yüz yüze eğitime ara veren çocuklar öğretmen ve arkadaşlarından uzak kaldılar. Bu sürecin çocuklar üzerinde korku ve kaygı gibi psikolojik etkileri oldu. Bu psikolojik etkiler kendisini baş veya karın ağrısı, uyuma zorluğu, gece yatağını ıslatma, yalnız kalma korkusu, sinirlilik gibi şekillerde de gösterebilir.
Yüz yüze eğitime geçişle birlikte normalleşmeye yönelik ilk adımlar atıldı. Ebeveynlerin bu süreçte okullarla ilgili olumsuz söylemlerden uzak durmaları önemlidir. Özellikle küçük yaştaki öğrencileri negatif konuşma ve davranışlar daha fazla korkutabilir. Okul fobisi oluşmaması için korkutma unsuru olarak öğretmenler ve okullar kullanılmamalıdır. Okulun sosyalleşebilecekleri; oyun, eğlence ve öğrenme ortamı olduğu hatırlatılmalıdır.
Tatil günlerinde ve hafta sonlarında çocukların beslenme ve uyku düzeni hafta içi okul döneminde olduğu gibi devam etmelidir. Öğrencilerin okul stresi ve beceri kaybı yaşamaması adına adaptasyon zorluğu çekmeden eğitim-öğretime devam etmeleri önemlidir. Hem okul başarısı hem de sosyal yaşam becerileri için çocukların yüz yüze eğitim kazanımlarını aksatmamaları gereklidir.
Pandemi sürecinde oyun bağımlılığı artan çocuklar için sınır ve kurallar yeniden gözden geçirilmelidir. Ancak bu yapılırken tehdit içeren söylem ve davranışlardan uzak durmak gerekir.
Çocuklara bu süreçle ilgili olan bitenler yaşlarına uygun bir şekilde anlatılmalıdır. Rahatlayabilmeleri için gerekli ortamlar sağlanmalıdır. Ayrıca çocukların endişelerini azaltıp kendilerini güvende hissetmeleri için, rahatsızlarını ve korkularını sizinle açıkça paylaşabilmeleri için doğru iletişim kritik noktadır.
Çocuklara özellikle arkadaşlarıyla bardak, çatal, yiyecek ve içecek gibi şeyleri paylaşmamaları öğütlenmelidir. Öksürürken ve hapşırırken ağızlarını dirsekleriyle kapatmaları öğretilmelidir. Hastalanan arkadaşlarıyla alay etmemeleri gerektiği hatırlatılmalıdır. Herhangi bir hastalık belirtisi fark ettiklerinde ebeveyn veya öğretmenleriyle paylaşmaları gerektiği söylenmelidir.
Ebeveynlerin bu süreci okul idaresi başta olmak üzere güvenilir kaynaklardan takip etmeleri en sağlıklısı olacaktır.
